Yazar arşivleri: ozzs

Zihin denen şey çok acayip, sen ayağa kalkmaya çalışırken seni yaka paça çekiştirip, olduğun yere sermeye çalışıyor. Unutmaya çalıştıklarını hop önüne çıkarıyor. En fenası da öyle bir senaryo yazıyor ki… Zihin üzerine çok şey okudum. Zihnimizin aslında bize nasıl işkence ettiğini, olmadık şeyleri nasıl da olmuş gibi hissettirdiğini ve bunun köklerinin aslında evrimsel psikolojiye dayandığını…“Zihin” yazısının devamını oku

Özlem ve özlemek, “bir kimseyi görmeyi, ona kavuşmayı istemek, onu göreceği gelmek” anlamına gelse de aslında özlemenin kişinin özüyle yani benliğiyle alakalı olduğu aşikardır. Özlem sesini duymadıklarını, yüzünü görmediklerini, elinin erişemediklerini anımsatır kalbe. Sevdiklerini hatırlatır. Kalp hatırladıkça özler ve der ki “Keşke zamanı geri alabilsem, gidenleri geri getirebilsem. Bir kişiye “seni özledim” dediğimizde aslında sadece“Özlem” yazısının devamını oku

Sarılmak evrensel manada şevkatin göstergesidir. Sevgiye duyulan açlığı en iyi dindiren insani eylemlerden biridir. Aynı zamanda ruh onarıcı bir eylemdir. Sarıldığınız kişinin sıcaklığında erimek, kokunuza kokusunu katmak, kollar ayrılana kadar tek olmak. Kalplerin birbirine en yakın olduğu an. Huzur verir, güven verir, sevgi verir, iyileştirir, unutturur, gülümsetir, ağlatır, dindirir, güzellikleri büyütür, kötülükleri küçültür. Bazen sözlere yer“Sarılmak” yazısının devamını oku

Kendinizi hiç ‘Biz nasıl sevgili olduk ben de anlamadım.’, ‘Ben böyle birine nasıl aşık oldum?’, ‘Galiba zıt kutuplar gerçekten birbirini çekiyor.’ dediğiniz bir ilişkinin içinde buldunuz mu? Hayallerinizdeki ideal partnerin özelliklerinin hiçbirine sahip olmayan birine aşık oldunuz mu? Yoksa tüm ilişkilerinde kriterleri çok keskin ve net sınırlarla belli olanlardan mısınız? İlişkide ‘uyum’ konusu psikoloji alanının“İlişkilerde Uyum” yazısının devamını oku

İşin aslı özür dilenmez. Özrün affı dilenir. Özrün affı dilenmeden önce samimiyetle pişmanlık gösterilmeli ve hata kabul edilmelidir. Hatasız hiç kimse yoktur. Önemli olan hataları telafi etme çabasıdır. Hata sonrası gösterilen telafi çabası karşı tarafa duyulan saygı ve sevgi ile doğru orantılıdır. Karşındaki insana yüreğini gerçekten açmadığın sürece her özür boş ve yapay görünür. Bazen“Özür dilemek” yazısının devamını oku

Ne yakık ki biz bir deprem ülkesiyiz. Hiç unutmamamız gereken bu gerçeği 30 Ekim’de Egede yaşadığımız depremle çok tatsız bir şekilde yeniden hatırladık. Onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti. Yüzlerce vatandaşımız yaralandı. Tramva yaşayanların sayısı muhtemelen çok çok fazlası. Her şeye rağmen hayatana tutunan küçücük canlardan gelen mutlu haberler bizlere inanılmaz duygular yaşattı. Ne yazık ki her“Deprem” yazısının devamını oku

Düşünme eylemi bizim hayatımızda her an olmaktadır. Düşüncelerimizi kabaca istemli ve istemsiz şeklinde sınıflandırabiliriz. Düşüncelerimiz istemliyse bir problem teşkil etmezler. Fakat, istemsiz düşünme ise bizim daha çok “Elimde değil, karşı koyamıyorum, ne yaptımsa baş edemedim” diye ifade ettiğimiz kontrol altında tutamadığımız düşüncelerdir diyebiliriz. Aslında temelinde birden çok sebep olabilen ve bence hastalık denebilecek olan olaydır.“Çok düşünmek” yazısının devamını oku

Çin’de Kasım ayının 11 i yalnızlar günü. İlk başlarda bekarlar günü olarak başlasada bugün yalnızlar günü olarak adlandırılıyor. 11 Kasımın seçilmesinin nedeni ise 11.11 deki birlerin yalnızlığı sembolize etmesi. Böyle bir günün olması bile ne kadar üzücü değil mi? Bugün dünya gezegeninde yaşayan tüm insanlar biyologlar tarafından, neye benzediklerine ve nerede yaşadıklarına bakılmaksızın Homo sapiens olarak sınıflandırılıyor.“Yalnızlık” yazısının devamını oku

Başlığı okuyunca bir çoğunuzun aklına belki de hemen basketbol gelmiş olabilir. Bu terimin en çok kullanıldığı yerlerden biri. Fakat bugün ben basketboldan bahsetmeyeceğim. Türkçede buna karşılık bir terim var mı işin açıkçası bilmiyorum. O yüzden orjinal haliyle kullanmak istedim. Bugün “Rebound love” hakkında bir şeyler yazmak istedim. Rebound love sevdiği kişiden ayrılmış ve unutmamış kısacası“Rebound” yazısının devamını oku

Yaşamadan anlaşılması mümkün olmayan acıdır, durumdur, haldir… Bitti artık, geçti her şey diye düşünülen ancak beklenmedik bir anda aslında hala içinde oldugunu farkedebileceğin veya farkettirilebileceğin durumdur… İyileşmek bilmeyen yaradır… Kişinin duygusal yapısı, kaybedilen ilişkinin özgül doğası, kayıbın koşulları veya günümüzde kederin dışa vurumuna getirilen kısıtlamalar sebebiyle yas tutma yetimiz bozulabilir. Yas, kabullenilmesi, acı çekilmesi bol“Yas” yazısının devamını oku

Eğer sizde benim gibiyseniz zaten buluşmaya gidiyorsanız karşınızdaki kişiyi hayatınıza sokmak, onu tanımak onunda sizi tanımasını istiyorsunuzdur. Olmayacağını en ufak hissettiğimde buluşma benim için pek mümkün değil. Tabi ki çok heyecanlı bir deneyimdir. En azından benim için öyle. Buluşmanın her saniyesini kafamda tekrar tekrar yaşarım. Pot kırmamaya ilk izlenimi olumlu bırakmaya çalışırım. Eğer karşınızdaki kişiyi“İlk Buluşma” yazısının devamını oku