Garip Bir Ağustos

Gönül yorgunluğu bu öylesine garip ki, geceleri bir bakışta buluşmayı umduğum yıldızlar dahi terk etti beni. Gökyüzü sadece kapkara bir boşluk artık. Anıları aradığım şarkılar kaybetti tınılarını, beynimi patlatmak istercesine çığlık atıyorlar. Üzerimden geçen hasretlik treni, paslanmış raylar misali ezilmekte tenim. Muhteşem seninle uykular, her rüyada sana sesleniyorum, işitmiyor musun uçurumdan düşüşlerimi, her duamın adınla“Garip Bir Ağustos” yazısının devamını oku

Yaşımdan Daha Yorgunum

Yaşımdan daha yorgunum, yaşımdan daha telaşlıyım son iki senede. Kavgalarım birikti içimde. Sanki her uzvumdan taşıyor acılar. Toprak altına gidemeyecek dertleri kendine tasa etme derler. Benim bütün dertlerim kalbimde. Ben ne yapayım şimdi. Bu acılar toprağın altında da mı benimle! Yüzlerce kalbi ziyan edenlerde var bu dünyada bir kalbi yüzlerce kez sevenlerde. Yüzde bir olmuşum“Yaşımdan Daha Yorgunum” yazısının devamını oku

Dua Denilen Sır

İnsan kendini ifade etmekte neden zorlanır? Neden düşündüğünü, hissettiğini bir türlü tam istediği gibi anlatamaz? Hepimizin içine düştüğü bu sevimsiz durumun bence birçok sebebi var. Bunlardan birincisi kendimizi fazla önemsememiz galiba. O yüzden ben anlaşılmaktan artık vazgeçtim. Sadece yazıyorum ve dua ediyorum. İçinizden geçen ne varsa anlatma vaktinin gelmesini beklemeyin! Uzaklarda bir yerlerde, size sizin“Dua Denilen Sır” yazısının devamını oku

Bildiğini Okuyan Yürek

Tüm haftasonum sonu sana çıkmayan yollarda seni aramakla geçti yine. Hepsi uzaktan bile olsa bir kez görebilmek için. Bir kez görsem, sadece bir kez, tüm günüm güzel geçiyor. Her şey çok kısa süreliğine de olsa yolunda diyorum kendi kendime. Tüm yaptıklarım ne yaparsam yapayım seni sevmeyi durduramadığım için oluyor. Acaba ben bu haldeyken bir kez“Bildiğini Okuyan Yürek” yazısının devamını oku

Kelimelere Sığmayan Acı

Ev üstüme üstüme geldi bugün çıktım evden atladım araba, saatlerce kullandım. Her yer kapkaranlık olmuştu. Sonra farkettim ki o lanet yere gelmişim. Yıllarca her gün geldiğim o lanet yer. Hacettepe onkoloji. Her şey yerli yerindeydi. Yollar aynı, kaldırımlar aynı, binalar aynı, verdiği his aynı, hastalık aynı. Tek bir şey dışında, merdivende oturmuş dertli dertli sigaralarını“Kelimelere Sığmayan Acı” yazısının devamını oku

Ufak

Ufaktı hep beklentilerim. Küçük ufak şeyler hep mutlu ederdi beni. Sonra hayat bana öyle bir öğretti ki ufacık şeylerle mutlu olanlardan ufacık şeyler esirgeniyor, dünyaları isteyip hiç yetinmeyenlerin önüne dünyalar seriliyor. Hal böyle olunca, geceleri yalnız yatınca hep onun hayaliyle örttüm üstümü. Üşümeme engel olmadı ama bir anlığına da olsa çaresizliğimi unutturdu bana. Dokunsalar ağlayacağım“Ufak” yazısının devamını oku

Kelebeğin Ömrü

Nasıl bir haldeyim hiç bilmiyorum, tarifsizce yaşıyorum bende. Sensizlik beni nereye sürüklerse. Uzaktan arabanı görmek bile rahatlatıyor hele ki seni görürsem benden mutlusu yok. Arada mesafe bile olmasa o kadar uzaksın ki bana. Bende uzaktan seviyorum seni. Ellerinden tutamadan, sımsıkı sarılamadan, en çılgın kahkahalarına ortak olamadan, sevdiğin şarkıyı beraber bağıra bağıra söyleyemeden uzaktan uzağa seviyorum.“Kelebeğin Ömrü” yazısının devamını oku

Dua’nın Sahibi

Seninle konuşabilecek ve derdimi anlatabilecek kadar azametli değildi belki sözlerim. Ama senin ruhunu en derinden etkileyecek seni yerinden sallayacak kadar derindi hissettiklerim. Çünkü bu ışığınla bu güzelliğinle herkes seni seçebilir ama ben seni söndüğünde de seçerdim. Fakat olurda birinde bu ışığı görsem işte o zaman karanlığı seçerdim. Belki de yanlışımdı sana inanmak, sana güvenmek, seni“Dua’nın Sahibi” yazısının devamını oku

Kefemde Biriktirdiklerim

Hayat çok yordu beni bu aralar. Sanki hiç bitmeyecek bu yorgunluk. Direnmeye çalışıyorum ama tüm mutluluklar, sevinçler öldü içimde. Dokunamadığım, göremediğim ama bir o kadar yoğun hissettiğim bir acı taşıyorum yüreğimde. Biraz yalnızlık, biraz hüzün. Kendi kendime sığamıyorum. İnsan kendine sığmadığı zaman bir kelimeye bir söze bir şarkıya sığmaya çalışıyor. Çoğu zaman onlarda nafile kalıyor.“Kefemde Biriktirdiklerim” yazısının devamını oku

Yaşamı Özlemeyen Yaşam

Benzer yolculuktu bizim ki aynı ormanda kaybolmuş ve aynı çıtırtıda uyanmış iki serçe gibiydik. Uçarken konduk şans eseri aynı dala. Kim oynadı o dalla da ürküttü bizi, bizde kaybolduk. Şimdi uçtuğum her yerde senden bir nefes bırakıyorum. Belki uçarsın aynı sokakta aynı parkta… Ne yaparsın, öyle yüzsüz bir umudum var ki ölsem, ölmez. Kendim olmam“Yaşamı Özlemeyen Yaşam” yazısının devamını oku

İç Sızısı

Mutsuzluktan tükenmiş olabilirsin, feci acı çekebilirsin. Mahvolabilirsin, kahrolabilirsin her şeyini kaybetmiş olabilirsin. Her gün hüngür hüngür ağlıyor olabilirsin. Nefes almak zor geliyordur ölmek istiyor olabilirsin, sen ne yaşarsan yaşa; ne kar yağmaktan vazgeçer ne de yağmur diner. Hayat kendine gelmeni beklemeden akar gider ve zaman seni asla durup da beklemez. Sen ne kadar gözyaşı dökersen“İç Sızısı” yazısının devamını oku

Yanlış Zaman

Yoruldum artık, bittim, tükendim. Çalışıp koşturarak değil; öylece oturarak yoruldum, düşünerek yoruldum. Bir tutam şefkat aramaktan, sevgisizlikten, yalanlardan, zerrece vefa yoksulluğundan, insanları seyretmekten ve insanlığı gözlemekten yoruldum. Çok severek haddimi mi aştım acaba. Ya yanlış zamanın insanıyım, ya da insanlık için yanlış bir zamandayım.