Seni ilk gördüğüm gün bakışlarımı karçırsaydım, görmezden gelebilseydim. Bugün bu hallere düşmez aklımı kaçırma noktasına gelmezdim. İnsanın yaşadıklarını içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının ne kadar zor olduğunu sensizlik öğretti. Yanımda değilsin ama gülüşlerin aklımda, kokun burnumda, sesin kulaklarımda, elinin sıcaklığı kalbimde. Seni ölesiye özlüyorum ama bu ne beni sana getiriyor ne de seni bana. Yarım“Teferruat” yazısının devamını oku
Yazar arşivleri: ozzs
Öfkem
Etrafıma baktığımda öfkemi kontrol edebilen oldukça sabırlı biriyim. Öfkelenme eşiğim çok yüksek. Fakat o eşiğe bir kere ulaşınca içimdeki öfkeyi ne yapsam dindiremiyorum. Bugün bunu bir daha yaşadım. Öfkem öylesine fazla ki açtım bilgisayarımı ve blog için bu yazıyı yazıyorum. Yazmak belki biraz dindirir içimdeki öfkeyi. Alışkın değilim ben böyle hissetmeye, ne yapacağımı bilmeden geçiyor“Öfkem” yazısının devamını oku
Dökülen Yapraklar
Havalar birden soğudu. Üşütüyor artık. İnsanın buz gibi olunca havaları çok dert etmiyor. Yürürken dökülen yapraklara denk geldim. Dökülmek için daha erken degil mi diye sordum? Onlarda asıl yaşarken ölmek için erken değil mi diye bana sordular? Yanıt veremedim tabi. Dökülen yapraklarla konuşmaya devam ettik. Arkadaş olduk onlarla bir nevi kader ortaklığı oldu bizimkisi. Bana“Dökülen Yapraklar” yazısının devamını oku
Mukabil Kalp
Her insanda kalbinden geçen duyguları ya da zihnindeki fikirleri bir başkasıyla paylaşma ihtiyacı vardır. Hatta insanı en ziyade tatmin eden şeylerden biri, kişinin kendi kalbinde ve zihninde var olan ince duygu ve düşünlerini, tam anlayışlı olabilecek, kendine mukabil bir kalp ile paylaşımda bulunmaktır. Bunun için önce o mukabil kalbi bulması gereklidir. Mukabil kalple tanışmak ve“Mukabil Kalp” yazısının devamını oku
Onun Yanı
Uzandım yatağıma ama içimde yine beni aylardır rahat bırakmayan aynı huzursuzluk. Aklımdan atmadığım onlu düşünceler. Sabah, öğle, akşam. Yemek yerken, araba sürerken, çalışırken kısaca her an aklımdalar. Onlu düşüncelere dalmışken gözüm duvarımdaki saate takıldı sonra masamın üstündeki bilgisayara ardından yere baktım yerde halı, gardolabıma baktım içinde elbiselerim, kitaplığımda kitaplar. İşte o an farkettim ki eşyalar“Onun Yanı” yazısının devamını oku
Varamayanlar Anlar
Şu dünyada hatırladığım iki büyük sevincim var biri ilkokul sonrası eve dönüşüm diğeri ise senle olduğum zamanlar. Ayaklarımı yerden kesen sevinçlerdi bunlar. Çocukluğum ve yeniden çocuk ruhumu gösterebildiğim anlar. Şimdi ise öylesine yalnızım ki sevinçlerim bile beni terk etti. Kendi vatanımda kendi şehrimde her şeye herkese karşı gurbeti yaşıyorum çünkü gurbetin âlası, varmak istediğin kalbe“Varamayanlar Anlar” yazısının devamını oku
Bilmiyorlar
İnan bana seni sevmek olunca konu, zaman anlamını yitiriyor. Seni düşünmek bile o kadar güzel ki; imkansızları seviyorum artık. “Ne zaman düşünmeyi bırakacaksın?” diye soranlara da “hiç bir zaman” demekten hiç çekinmiyorum güzelliğin sayesinde. Belki mantıksız geliyor bazılarına bu durumum; sessiz kalıyorum seni bilmiyorlar diye, bilmiyorlar bir daha gülsen bir daha aşık olacağım sana, bilmiyorlar“Bilmiyorlar” yazısının devamını oku
İlk Kez
Bugün 30 Ağustos ve benim için farklı bir anlamı daha var. Beni hayatından, aklından tamamen çıkardı. Arada bir dahi olsa onun aklına geldiğimi sanmıyorum. Benimle alakalı bir şeyler hatırladığını ise hiç sanmıyorum. Dünyanın en ağır yüklerinden biri galiba aklında dahi olmadığın birini yüreğinde taşımak. Hiçbir tartışmanın galibi olmak değildi derdim, onun kalbinde olmak evlaydı bana.“İlk Kez” yazısının devamını oku
Mükemmel Değilim
Kendin olma bu zamanda. Kendin olduğunda uzaklaşırlar anında. Onlar uzaklaşır sen içine kapanırsın. Kelimeler birikir içinde. Biriken o kelimeler cam kırıkları gibidir. Sussan acıtır. Konuşsan kanatır. Merhemi yoktur bunun. Susmaya devam edersin. Yok mu beni kusurlarımla sevecek biri bu dünyada diye isyan edesin gelir. Suskunluklarımı anlasınlar istersin. Mükemmel değilim ben diye haykırmak gelir içinden. Öyle“Mükemmel Değilim” yazısının devamını oku
Hiçbir şey
Neyin var? Diye sorduklarında neyden başlayacağımı bilmiyorum, o yüzden hiçbir şey demek daha kolayıma geliyor. Koskoca sancıyı, acıyı bir hiçbir şeye sığdırıyorum. Hâlbuki, seni tanıdığımdan beri hayallerimin ve rüyalarımın merkezi sen oldun. Nereye baksam seni görüyorum. Sen’li düşler kuruyorum, sen’li rüyalar görüyorum ve en önemlisi sen yanımda değilken ne yaparsam yapayım, mutlaka sen yanımdaymışsın gibi“Hiçbir şey” yazısının devamını oku
Bu Sevginin Adamı
İçime hoş bir sevda meyi akıyor, zil zurna aşk sarhoşuyum, doğru düzgün kaykılmadan yollar da yürüyemiyorum, sevdamı kimselerden gizleyemiyorum, ne yaptıysan yaptın bana; bu dünyada senden başka bir şeyi sevmiyor, özlemiyorum. Gecenin zifirinde kaybolsa da bu sevdanın aşk yolu, esse en sert rüzgarlar, kopsa da tufan fırtına; toz toprak, çar çamur olsa, yağsa da kar“Bu Sevginin Adamı” yazısının devamını oku
Yarım Yamalak
Yoksun! hangi gül bahçesinde gizleniyorsun? Ne kadar ulaşılmazsın ki ulaşamıyorum sana, ne zaman bakışlarını gözlerimde tutacağım, ne zaman nefesini sözlerimde yutacağım yeniden. Uykumu açan bakışlarınla, ellerinle yedirdiğin karnımla beraber değil ruhumu da doyuran acukalı tostlarınla varmışım ben. Yoksul hayallerde mi kalacaktı o hareli gözlerin, hani cümle içerisinde gülümseyecekti yaralı sözlerim, bilirim senin yüreğin dağ gibiydi,“Yarım Yamalak” yazısının devamını oku