Dışardan çok belli etmiyor olsam da içimde çaresiz bir mücadeleyle debelenip duruyorum. Korkunun çaresizliği bu. Ya en güzel yıllarım geride kaldıysa ya bundan sonra yaşadıklarım hep anlamsız olacaksa. Sanki şu hayatta benim de yerim olduğuna inanmaya çalışmak, solak olduğum halde sağ elle yazmaya çalışmak gibi. Tüm bunlara rağmen sanırım en kötüsü de artık genç bir delikanlı değilim, yeterince yaşımı aldım ve acılar ne kadar derin ne kadar uzun olursa olsun hayatın bir şekilde devam ettiğini biliyorum.