Diken Üstünde

Tamamen tesadüf üzerine annemin hastanedeki kontrollerinde, böbreğinde kist olduğu anlaşıldı. Kanser benim hayatımdaki en büyük travmalardan biri. Bu lanet hastalığın tüm yorucu, yıpratıcı, tüketici, acı dolu süreçlerini yaşadık. Bu sebeple annemde kist olduğunu ilk duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Tüm böbreğin alınması gerekiyordu. Annemi tüm böbreğin alınması konusunda ikna edemedik, annem sadece kistin alınmasını istedi. Hal böyle olunca ameliyat daha komplikeleşti ve dolayısıyla oldukça uzun sürdü. Sabah 8’de ameliyata giren annem 15’e doğru ameliyattan çıktı. Ameliyatta geçen 7 saat sanki 36 yıllık ömrümden daha uzun sürdü. Çok şükür ameliyat başarılı geçmişti. Konu kanser olunca işler sadece ameliyatla bitmiyor. Patoloji sonucuna göre kemoterapi, belki aylar belki de yıllar sürebilirdi. Doktorlar çok büyük bir olasılıkla kist kötü huylu derken şans yüzümüze güldü ve kist kötü huylu çıkmadı. Mutlu bir şekilde evimize döndük. Annem kanser değildi ve tüm dünya bizim olmuştu. Kanser hayatımızın o kadar ortasındaydı ki kanserden daha kötüsü yoktu bizim için. Tüm bu olaylar sonrası daha rahat bir nefes bile alamadan annem yine ayağıyla gittiği hastanede yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Bu kez de pıhtı ile sınanıyorduk. Pıhtıda neydi ki? Kanserden tehlikelisi de mi varmış? Koskocaman bir bilinmezlik. Muhtemelen ameliyat sonrası oluşan pıhtı annemin akciğerine atmış ve bunun dışında atmamış bir kaç pıhtıda bacaklarında resmen bomba gibi duruyormuş. Bir hafta sonrası annemi hastaneden çıkardık ve yine evimize geldik. Mutlu olmaya korkuyorum sanki mutlu olursam şöyle arkama yaslanıp rahat bir nefes alırsam yine kötü bir şey olacak gibi hissediyorum. Allah herkesin annesine babasına uzun ve sağlıklı ömürler versin. Sağlıklı günler dileğiyle…

Yorum bırakın