Artık sevgilim diyemediğim sevgilim… Bu ne bir sadakat, ne teselli ne de bir vicdan muhasebesi!
Bir sabah uyandık baktık ki apayrıydık sokaklarda, apayrıydık parklarda… Hiç değişmeyen yıllar geçse de rüyalarda tararım mis kokulu saçlarını yine… Ne idüğü belirsiz hisler takip ediyor beni! Saklandığım yalnızlıklarımda… Kim olduğumu yitirmiş yarım bir korkuluk gibiyim, hoş bir an yok artık bana! Belki hakettiğimi yaşıyorum, kaburgalarıma çiçekler ekeceğim yaşta, omuzlarımdaki ağarlığın dahasını hissettim göğsümde, görmemem gerekenleri görerek…