Tüm yaşamımız, algılarımız üzerine kurulu ve algılarımız çerçevesinde sürüyor. Algılarımız adeta kavşaktaki trafik polisi gibi düşünce, duygu ve davranışlarımıza yön veriyor. Algısal yoğunluk arttıkça insan kendini zamandan öte bir diyarda gibi hissediyor. Bu hissi hayatımda ikinci kez yaşıyorum. İlki babam ameliyata girmeden önce doktoruyla konuştuğumda olmuştu. Doktor “çok zor bir ameliyat olumlu beklentilerinizi azaltın” diyerek ameliyata girmişti. Duvara asılı monitöre bakarak geçen saatler, bana seneler gibi gelmiş ve sanki hayatımdaki tüm olasılıkları o bir kaç saatte yaşamış gibiydim. Şimdi yine tüm bunları yeniden yaşıyorum. Annem, doğum günümde çok zor bir ameliyata girdi, ben monitöre bakarak zihnime gelen saçma düşünceleri kovalamaktan yoruldum. İnsanın en zayıf olduğu anda en güçlü halindeymiş gibi davranması ne kadar da zor. Zorsun be hayat, hele ki insan seninle tek başına mücadele etmek zorundaysa daha da zorsun…