İnsan sırtına yüklenen dertlerin altına ezilmeye başladığında hele ki bu dertler sağlıksal dertlerse o anda anlıyor, yaşamak demek nefes alıp vermenin çok ötesinde bir şey. Yaşamak aslında varmaktan ziyade yolda olmak demek. Peki varmakla yolda olmanın farkı nedir?
Para, statü, güç vb. gibi olgulara ulaşmak için hayatlarını fakirleştiren, gittiği tatilde deniz ve muhteşem doğa ile anlık huzuru yakalamak yerine sosyal medya paylaşımları kaygısı güden, çocuklarına dersler nasıldan başka soru soramayan ruhuna estetik yapmaktansa yatıp kalkıp beden ile uğraşmaktır varmak. Varan kişi için bitmiştir yapılacaklar. Öte yandan yolda olanların işleri hiç bitmez. Yolda olanların kültürü vardır. Güneşin doğuşundan da batışından da keyif alırlar. Yedikleri yemeklerden de keyif alırlar. Denizin hışırtısı bile gülümsetir onları. Her zevkleri keyiflidir çünkü bu keyif kültür ile mümkündür. Hayatın hakkını verecek eylemler bütününe yaşam kültürü denir. Bu sebeple para kazanmaya emek verdiğimiz kadar kültür kazanmaya da emek vermek gerekir.
Hal böyle olunca insan şunu düşünüyor, yol güzel varmak kimin umrunda… Yol olanlara yolda kalmaya çalışanlara selam olsun.
Buzlu Badem 