Hayalini kurduğum ve sahip olmak istediğim hayata çok ama çok kısa bir süre, altı kadar sahip oldum. Böylesine bir hayatın mümkün olduğunu görmek, bunların sadece kafamda kurduğum ütopik bir dünyadan ibaret olmadığını öğrenmek inanılmaz bir mutluluk. Öylesine büyük bir mutluluk ki insanı bir o kadar da korkutan cinsten. İnsan bu kadar mutlu olunca en büyük korkusu bu mutluluğu kaybetmek oluyor. Sonuç olarak, en büyük korkum başıma geldi. Tüm hayatım birdenbire bir ütopyadan bir distopyaya dönüştü ve artık içimde en ufak bir umut kırıntısı kalmadı. Bataklığa düşmüş gibiyim. Her geçen gün beni biraz daha içine çekiyor. Acizlik en yakın arkadaşım. Hayatımın müdehale olanaklarının sınırlandığını hatta bittiğini çok bariz bir şekilde görüyorum artık. Kaybettiğim şeylerle birlikte çoğalan ve bir ömür çoğalmayı bırakmayacak olan bu mutsuzluk deryası benim canıma tek ettirdi. Ne güzel açıklamışlar, umutsuz yaşamak, hayattan istifa etmektir. İstifa ediyorum…