Terapi

Son bir aydır terapiye gidiyorum. Her bir terapi sonu artık benim için tamamen sürprizlerle dolu olmaya başladı ve hepsinin sonunda hiç tanımadığım yeni bir benle tanışıyorum. İnsan kaç yaşında olursa olsun kendine yabancı kalabiliyormuş. Zaten çok düşünen bir insanım ve bu yetmezmiş gibi zihnimin daha da derinlerine indim zihnimin hiç bilmediğim noktalarını gördüm. Sanki artık kafamın içinde başka biri düşünüyor gibi. Özetleyecek olursak, demek istediğim çok farkı bir ben olma yolunda çok farklı günler yaşıyorum.

Farklılaşmaktan kastım, insanın kendini kabul etmesi sanırım. Olanı kabul etmek neden farklılaşmak olsun diye sorabilirsiniz. Bu soruya vereceğim yanıt, insan ancak kabul ettiğinde gözünün önündeki perdeler kalkıyor ve önünü daha net görebiliyor şeklinde olacaktır. Önünü gören, kendini bilen bir bireyde buna uygun kararlar alıp hayatının akışını buna göre yönlendirebiliyor sanırım. Ben hala öğrenme sürecindeyim. Gördüğüm ve öğrendiğim ilk ve en önemli konu benim gördüğüm kendimle başkalarının gördüğü kendim arasında dağlar kadar fark olduğu. Kendimi kötülemeye ve yermeye o kadar alıştırmışım ki bir süre sonra aldığım iltifatlara dahi inanmamaya başlamışım. Hâlbuki insanların bende gördüğü o güzel şeyler beni ben yapan en temel unsurlar. Daha öncede dediğim gibi insan kaç yaşında olursa olsun kendine yabancı kalabiliyormuş.

Terapiye giderken bende bir yas sürecinde olduğumu biliyordum fakat benim bilmediğim yeni kaybettiğim babamla birlikte ayrıldığım kız arkadaşım içinde yas tuttuğummuş ve bu bende çoklu yaş sürecini başlatmış. Sonuç olarak ağır depresyon. Terapilerde konu sürekli kız arkadaşımla olan ilişkime geliyor. Doktorum ilişkimi anlamanın beni anlamak olduğunu düşünüyor, uzun uzun anlattıktan sonra doktoruma sorduğum bir soru ve aldığım yanıt şok yaşamama sebep oldu. Ara ara görüşsekte bir buçuk yıldır ayrı olduğumuzu söyledim ve hala unutamamış olmaktan sürekli onu düşünmekten dert yandım. Doktorumun yanıtı ise şu oldu: “Böylesine bir sevgi herkese her zaman denk gelmez, muhtemelen hiç unutamayacaksın.” Başımdan aşağı kaynar sular hissini yaşadım. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde kaldım. Yine nefret ettiğim ne yapacağımı bilemez his her yanımı sardı. İlaçların dozu arttırıldı ve doktorumun yanından ayrıldım. Şimdi muhtemelen hiçbir zaman unutamayacağım kız arkadaşımı yine düşünmeden edemediğim bir günün sabahında bu yazımı tamamladım. Hayat böyle nasıl devam eder. Yanıtsız soruların arttığı her gün sona biraz daha yakın hissetmeme sebep oluyor.

Yorum bırakın