Sevmek fiili. Günlük hayatımızda bu fiili ne kadar fazla kullanıyoruz. Hayatımızın içinde en temelinde bu fiil var. Peki bu kadar çok kullandığımız bu fiili gerçek anlamda ve bilinçli bir şekilde mi kullanıyoruz. Sevmek ama gerçekten sevmek bu kadar kolay mı? Bu sorunun yanıtını bana soracak olursanız, yanıtım kesinlikle hayır olur çünkü ne kendim 35 yıllık hayatımda o kadar kolay sevebildim ne de sevildim.
Neden bu şekilde düşündüğüme gelecek olursak, insan gerçekten sevmeden önce hissettiği tüm duyguları sevmek olarak değerlendirebiliyor. Sevmek, halbuki o kadar farklı bir duygu ki sizi baştan sona saran, değiştiren, bir yandan yakan, bir yandan tamamlayan, ruhunuzun daha önce olduğundan haberinizin olmadığı yanlarının tamamlanması gibi bir şey. Aslında pekte elimizde olan bir şey değil sevmek. Varlığından haberinizin olmadığı yanlarını tamamlayacak kişiyi siz seçemezsiniz. Hayat bir şekilde kaderlerinizi birleştirir ve tüm eksiklikleriniz tamamlanır. Böylesine bir duygu yaşadıysanız ne mutlu, artık seviyorsunuz. Ayaklarınız yere basmıyor, çok mutlusunuz. Tamam seviyorsunuz ama bitti mi? Tabi ki hayır. Sevmek, sevilmeyince tam bir cehenneme dönüşüyor sizin için. Sizi öylesine bir arafta bırakıyor ki ne sevmeden önceki halinize dönmek istiyorsunuz ne de sevilmediğiniz için elinizden bir şey gelmiyor. Uzay boşluğunda çaresiz bir şekilde dünyadan geri dönüşü mümkün olmayacak bir şekilde uzaklaşmak gibi.
Sevilmemek konusunda çok pesimistsin. Neden sonu bu kadar büyük çaresizlik olsun. Çaba ve emekle sevilirsin. Sende insanların ruhunda onların dahi bilmediği yerlere dokunabilirsin. Onların ayağını yerden kesebilirsin, mutluluktan uçurabilirsin şeklinde düşünebilirsiniz. İşin açıkçası çok yakın zamana kadar bende böyle düşünüyorumdum. İstedikten sonra, emekle her şeye çözüm üretilir diyordum. Fakat konu sevilmek olunca bunun pek mümkün olmadığını gördüm. Siz istediğiniz kadar uğraşın o kelebekleri onun karnında uçuramazsınız.
Dünyada bir insan için en önemli olgulardan biri zamandır. Hiçbir şekilde geri dönüşü olmaz, parayla satın alamazsınız. Kendim için en değerli olan zamanı sınırsız bir şekilde vermek hemen her konuda fedakarlıklar yapmak, hep alttan almak, soru soramamak, her istenilene evet demek ve saymakla bitiremeyeceğim bir sürü fedakarlık yapmak ne yazık ki çözüm değil. Siz ne kadar çok severseniz sevin. Karşı taraf sizi sevmiyorsa sizin yapabileceğiniz bir şey olduğunu artık düşünmüyorum.
Yaşadığımız hayatta herkes sevilmeyi hak eder. Daha çok ise hak edeni sevmek gerekir. Size karşı aynı duyguları barındıran, size değer veren, sizin için özel olan kişiler her zaman sevilmeyi hak ederler. Fakat hayat adil değil. Sevmek ne yazık ki sevilmek için yetmiyor. Siz farklı düşünüyorsanız ya da benim bilmediğim bir şey biliyorsanız siz söyleyin. Sevilmek için ne gerek…
Hayattaki en büyük mutluluk olduğun gibi sevilmek, daha doğrusu sana rağmen sevilmektir.
Victor Hugo
Buzlu Badem 