Hayat bizi amansızca sıkıştıran, hiç durmadan ruhumuzu acıtan zorlu bir iş gibi. İnsan ruhu hayatın bazı durumlarında incinir. İncinen yerde dert oluşur. Dert, kendi zekası olan bir virüstür. Yerleştiği yerden sürekli bir şeyler fısıldar. Bazen fısıltı yoğunlaşır. Yoğunlaştıkça ruhu yakar. Ruhun sahibi, biraz derdinin karakterine biraz da kendi huyuna suyuna göre bir çare bulur. Fakat ben çare bulamıyorum kendime. Benim çarem ne. Benim çarem nerede. Bitsin artık bu acılar…