Köşeye kıvrıldım

Yaşamak nedir hiç düşündünüz mü? Yaşamak, bence gözümüzü açtığımız her gün yeni bir şey öğrenmek demek. Yaşam, hayat, istesekte istemesekte bize sürekli yeni şeyler öğreten bir öğretmen.

Böyle düşünmemin sebebi her geçen gün bizzat görerek, hissederek yani yaşayarak öğrenmem. Yakın zamanda öğrendiğim; özlem dediğimiz duygunun dereceleri olduğu. Yani özlem var özlem var.

Özledim diyoruz. Hepimiz bugüne kadar belki defalarca kullanmışızdır. Bende kullandım. Fakat bugün hissettiklerimle önceden hissettiklerimde kullandığım özlem aynı değil. Bu yüzden dereceli olduğunu öğrendim diyorum.

Öyle bir özlem duyuyorum ki artık bu özlem duygusu canımı acıtıyor. Ruhumu yaralıyor. Sanki bu acı her geçen gün beni değiştiriyor. Öyle bir özlem ki hiç durmadan haykırmak, bağırmak istiyorum. Sesim kısılana kadar. Belki içim biraz olsun rahatlar umuduyla.

Geceleri yatağa yatıp. Bir köşeye kıvrılıp. Hüngür hüngür ağlamaktan artık dermanım kalmadı. Babamı özledim. Hiç bitmeyecek bir özlem. Baba nerdesin. Aklım sonsuz yokluğu almıyor. Kabul edemiyorum bir türlü. Sevgilimi özledim. Eskiden de yalnızdım ama o zamanlar onsuz olmamanın nasıl bir şey olduğunu bilmeden kendi halimde yaşıyordum. Şimdi onlu olmayı bilerek onsuzum.

Fotoğraflar bana faydalı mı zararlı mı artık ayırt bile edemiyorum. Ne zaman baksam o ana gidiyorum. Gözlerim doluyor. Boğazım düğümleniyor. Yanı yine can acısı.

Yine gece oldu. Yatağa yattım. Köşeye kıvrıldım…

Yorum bırakın