Yalnızlık üzerine

İnsanoğluna ciddi anlamda zarar veren en amansız hastalıktır yalnızlık. Ona bi yakalandı mı şifa olacak ilacı bulmamız çok zordur. Çoğu insanın sevmediği ve ona yakalanmaktan çok korktuğu bir ruh halidir. Bazen yalnız olduğunuzu belki en çok yalnız değilsin dediklerinde hissedersiniz…

Bazen bir seçim, bazen de belki kaderimizdir. Lakin her zaman ‘kimsesizlik’ manasına gelmez. İnsanın kendiyle baş başa kalmasıdır bir nevi…

Tıpkı bir kasırganın merkezindeki sakin bölge gibi durgun ve bomboştum, çevremdeki karmaşanın içinde yuvarlanıp gidiyordum.

Sylvia Plath

En kötü yanı bir çok konuda insanoğlu yardımcı araçlar üretebilmiş olsada. Yalnızlığın yardımla çözümü yoktur. Paran bittiğinde bankalar vardır. Sağlığın sorun olduğunda hastaneler. Güvenlik sorun olduğunda polis ama konu yalnızlık olunca sonuç koskocaman bir boşluk…

Hani diyor ya Özdemir Asaf “Yalnızlık, Müziğin bile seni dinlemesidir. Yalnızlık, insanın kendine mektup yazması ve dönüp dönüp okumasıdır” diye. Kimse dinlemeyince müzik başlıyor seni dinlemeye.

Şubat ayındayız ve bugün sevgililer günü… Sevgilisi olanlara hitap etmeyen bir yazı oldu. Kendime bir mektup yazıyor gibi düşündüm ve yazdım. İki hafta sonraki doğum günümde açıp okurum… Keşke yalnızlık hepimiz için sözlükteki bir kelimeden ibaret olsa…

Tüm yalnızlara naçizane tavsiyem, Allah’a sığının, dayanın, güvenin…

Güne itafen…

Ben saf sevgiye inananlardanım,
Bütünüyle sade,
Bütünüyle temiz,
Bir o kadar da deli dolu…
Bakıldığında gözlerde beliren ışığa inananlardanım ben,
Herkesin bildiği sıradan sözcüklerle
edilen iltifatlara değil,
Bir mimikle gösterilen sevgiye inananlardanım,
Ve en çok da
Diliyle değil,
Kalbiyle konuşanlara inanırım…

Mutlu olmanın yolunu karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık. Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.

Yorum bırakın