Sanırım herkes hem sevmek hem sevilmek ister. Fakat koşullar bazen bize yapmak istemeyeceğimiz seçimler yaptırabilir. Sevmek mi, sevilmek mi bu seçimlerden biri ve sanırım en zorlarından.
Hayatım boyunca sevmek , sevilmek ve sonucunda kendi ailemi kurmak istedim. Bu aklım yettiği günden beri böyleydi. Sırf evlenmek istiyorum diye akranlarım çoğu zaman tiye aldı beni. Hayatı yaşamak varken evlenmek neden diye sordular. Bana göre evlenmek ve kendi aileme sahip olmaktı hayatı yaşamak. Hep o küçük ama kalp ısıtan şeylerde buldum ben mutluluğu ve bunun hayalini kurdum. Beraber yemek hazırlayıp yemek, haftasonu gezileri, kapıyı açınca baba diye üstüme atlayan evlat, seni anlayan ve ne olursa olsun yanında olan sevdicek.
Hayat insanı hep en çok istediği konulardan sınarmış ya bende bu şekilde sınanıyorum. Beni zamanında tiye alan tüm arkadaşlarım evlendi çoluk çocuğa karıştı ve ben hala hayal kurmaya devam ediyorum.
Neden böyle olduğunu düşündüğümde bu soru geldi aklıma. Ben hep hem sevmek hem de sevilmek istediğim için yalnız kaldım. Son ilişkimde ilk defa hayallerim gerçek oluyor sandım çünkü öyle çok seviyordum ki talih bana da güldü dedim. Fakat kız arkadaşım beni bir türlü sevemedi. En başında söylemişti zaten. Güzel şeyler kendiliğinden olur diye. Ben onun güzeli hiç olamadım. Gözlerinin içini güldüremedim, içinde kelebekler uçuramadım. Benli hayaller kurduramadım. Sevmediği gibi belki ona olan sevgimden aldığı güçle bana saygı dahi duymadı. Emekle hallolur dedim olmadı, kaçtı kovaladım. Sonuç olarak sevdim sevilmedim.
Bu tecrübemden yola çıkarak söyleyebilirim ki eğer bu soruya yanıtınız ne olursa olsun sonu mutsuzluk ve eksiklik hissi. Sadece yalnız olmamak için sevmesem ya da sevilmesem dahi bir ilişkide olmak beni bitirir. Sevgisiz bir hayat eksik bir hayattır. Allah kimseyi eksik bırakmasın.
Ne güzel demiş Hermann Hesse, sevilmek mutluluk değildir. Her insan kendini sever; ama mutluluk bir başkasını sevmektir.
Sevip, sevildiğiniz günlere…