2017 yazıydı. Roma’nın mimari güzelliklerini görme şansım oldu. Tek başıma çıktığım bu yolculuğumda bana eşlik eden tek şey Roma’nın insanı etkileyen belki de dünyanın bir çok ülkesine ilham kaynağı olmuş mimarisiydi. Sabah kahvaltısı niyetine yediğim kuruvasanları, şahane pizzaları ve makarnalarını tabi ki göz ardı edemem. Konu sapmasın İtalya’yı anlatmaya başlarsam bitiremem.
Bu gezimde Roma’yı birebir tecrübe etme fırsatım olmuştu. Bundan daha önce Roma’yı, izlediğim ve belki de beni hayatımda en çok etkileyen filmlerden biri olan Bicycle Thieves (Bisiklet Hırsızları) ile tanıma fırsatım olmuştu. Bu tatil günlerinde eğer sıkılıyor ve ne yapsam diye düşünüyorsanız kesinlikle izlemeniz gereken bir film.
Hümanist sinemanın bir simgesi olan Bisiklet Hızsızları, en iyi yabancı film dalında Oscar kazandı.
Bicylce Thieves, amatör oyuncular kullanılarak, stüdyo dışında Roma’nın tozlu sokaklarında çekilmiş. Filmde, sıradan bir adamla oğlunun çalıntı bisikleti beyhude arayışlarının ötesinde bir olay örgüsü neredeyse yoktur. Filmin tarzı; dönemin parlak Hollywood yapımları, o filmlerin karmaşık senaryoları, musrifçe ve gösterişle hazırlanmış setleriyle ve marifetli oyunculuklarıyla keskin bir tezat oluşturur.
Bisiklet Hırsıları’nın basit hikayesi bir adamın talihsiz bir gününü anlatır-bütün dünyada yaşanmakta olan benzer sayısız günden birini. Fakat dar odağının gerçekliğinde evrensel bir mesaj vardır-adaletsiz bir dünyada geçim mücadelesi verenler için bisiklet hırsızlığı gibi adi bir suç bile büyük bir Trajedi sayılır.
Asla pişman olmayacağınız muhteşem bir film… Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. İzledikten sonra yorumlarınızı da bekliyorum…
Mutluluk elin erişebileceği çiçeklerden bir demet yapma sanatıdır.
B. Goddar