Bugün, yazarında dediği gibi yaş otuz beş yolun yarısı kısmına çok yakınım. Nerdeyse otuz beş yaşına gireceğim ve öğrenmenin hiç bitmediği hayat okulunda sürekli öğrenmeye devam ediyorum. Ve maalesef ki bazı öğrenmeler çok acılı oluyor…
– Bugün tam 730 gün oldu.
Neden başlığa Manisa dedim; bunu açıklamak benim için biraz zor ama deneyeceğim.
Hayat benim için hep ya beyazdı ya da siyah. Ya evetti ya hayır… Bu hep böyleydi. Hayat bana bunun böyle olmadığını, hayatın çok farklı bir mekaniği olduğunu çok acılı bir şekilde öğretti, öğretiyor… Evet ve hayıra bir çok alternatif kelime olduğunu, beyaz ve siyahtan başka onlarca renk olduğunu öğrendim.
– Hiç eskisi gibi hissetmediğim 730 koca gün.
Bunda ne var ki bunu kim bilmez ki dediğinizi duyar gibiyim. Katı olmanın, kurallar koymanın beni koruduğuna inandım hep… Tam tersine, kim bilebilirdi ki bu kuralların beni en çok inciteceğini.
Manisa benim öğrendiğim derslerden sadece biri. Manisa benim için siyahtı. Her Türk erkeği gibi bende zamanı gelince askere gittim. Eğitimler o kadar zorlayıcı ve yorucuydu ki hayatımın en zor ve en kötü günleriydi. Acemi birliğim Manisa’da olduğu için tüm bu zorlukları Manisa ile birleştirdim ve askerlik sonrası bu şehre bir daha adım atmam dedim. Sonra ne mi oldu? Adım attım. Hayat bana çok güzel bir şekilde tükürdüğümü yalattı ve bana kendi yoluyla diğer renkleri gösterdi. Tüm o kötü anılar tarifi olmayan başka duygularla yer değiştirdi. Hala sahip olamasamda ilk kez kendi aileme sahip olmanın nasıl bir şey olabileceğini bana gösterdi. Ah ah… Bir kayıpla beni karşıladı kocaman bir hediyeyle beni uğurladı…
Tam bir sene önce bu dersi aldım ve bugün bu yüzden bu yazıyı yazıyorum. Hayat size öğretmeden siz farkına varın ve hayatınız için hayatın tüm renklerini görün…
– Tam 730 gün, dile kolay. Ölümden beter bu tükenişler…
Mutluluk kazanınca değil, kaybetmeyince var. Kazanmak çoğu zaman hırsla, kaybetmemekse sadece sevgi ile mümkün.
Ozmrts