İnsanı içten içe bitiren düşünceler topluluğu. Korkunun içe yerleşmiş, benimsenmiş hali. Bir nevi korkuya verdiğimiz modern isim kaygı. Kaygı gelecekteki korkularımızı şimdileştirir ve bugünü yaşamamızı imkansızlaştırır. Genellikle fizyolojik olarak bizi etkilemez. Aşırı terleme, denge kaybı, mide bulantısı ileri safhalarda yaşanabilir. Umut ve sabır kaygının ilacı gibidir. Bir çok kaygı umut ve sabır ile aşılabilir. Fakat kaygılı bir birey için çok kolay bir şekilde umutlar silinebilir sabırlar yok olabilir. Sorulması gereken soru, kaygı bizi korur mu? Bu sorunun yanıtı bence kesinlikle hayır. Peki bizi korumayan, üstüne üstlük bize zarar veren bir düşünceye neden bu kadar sıkı sıkıya sarılabiliyoruz. İnsan neden kendini bile isteye geçmiş ve gelecek arasındaki bir hiçliğe hapsetmek ister. Bertuğ Cemil’in Kaygı isimli şarkının tüm sözleri çok güzel ama şu kısım her şeyi özetliyor gibi; “herkes bana deli dedi, bilmeden o esen yeli”. Bazen insana gerçek dertler daha katlanabilir geliyor ancak korkulara katlanmak imkansız gibi. Sonuç olarak, insana hayata zehir eden evlerden uzak olmasını isteyeceğimiz bir duygu…
Kaygı yarının faresinin bugünün peynirini yemesidir.
Samuel Smiles